HOŞGELDİN RAMAZAN :)

Rasulullah s.a.v şöyle buyurmuştur: “Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdi mi artık kapı kapanır, kimse oradan giremez. Oraya kim girerse ebediyen susamaz.” Tirmizi,Savm,5

Ramazan denilince hemen akla oruç gelir. Sahur, iftar, imsak gibi kavramlarla özdeşleşmiştir adeta. Ramazan = Oruç ayı olmuştur. Hâlbuki bu ay Kur’an ayıdır aynı zamanda. Dünyada ve ahirette rehberimiz, hidayet kaynağımız olan Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başladığı için bu denli değerlidir Ramazan. İndiği ayı bin aydan daha hayırlı yapan (Kadir suresi) bir şerefe sahiptir. Oruçla ilgili ayetin başında Allah c.c. önce Kur’an’dan bahsediyor sonra orucu emrediyor. Şöyle buyuruyor Rabbimiz; “Ramazan ayı öyle bir ay ki, insanlık için bir kılavuz olan, içerisinde yol gösterici ve hakkı batıldan ayırıcı apaçık mesajlar bulunan Kur’an o ayda indi.” 2.Bakara 185 Kur’an’ın doğum ayını oruç suretinde kutlamış oluyoruz. Oruçla insan yeme-içmeyi bırakınca ruhunu doyurmaya başlıyor. Ruhu en güzel doyuran şey ise hiç şüphesiz Kur’an-ı Kerim’dir. Peygamber efendimizle Cebrail a.s.’ın her yıl Ramazan ayında yaptığı mukabele, gelenek olarak hala sürdürülmektedir. Bu gelenek güzel bir şey elbet, hatta insanların buna rağbet etmesi de çok güzel. Fakat hanımlarda bir an önce bitirme telaşı oluyor. Sanki zorunlu bir görev gibi günün 1 saatini ayırıp, hiç anlamadan 1 cüz okuyunca/okununca Kur’an’a karşı sorumluluğunu yerine getirmiş gibi hissediyor, rahatlıyorlar. Bu, yapılmasın demiyorum tabi ki. Demek istediğim okuduğumuz Kur’an; ses, mahreç ve tecvidden ibaret kalmasın. Manasını hayatımıza geçirerek onu ve kendimizi yüceltelim istiyorum. Ancak o zaman erişebiliriz Ramazanın ruhuna ve işte o zaman Ramazan, hem oruç hem Kur’an ayı olur hayatımızda…

Ben bu niyetle meal hatmi yapmaya karar verdim. Bu hatim için bu sefer, yeni aldığım Mustafa Öztürk’ün Kur’an mealini seçtim. Türkçesi, Arapçasında olduğu gibi kolayca okunup bitmiyor. Çünkü ayetleri tefekkür, tefakkuh etmek gerekiyor. Rabbimizin istediği de bu değil mi zaten? Allah Kur’an’ı hakkıyla anlamayı ve hakkıyla onu yaşamayı cümlemize nasip etsin.