Saat
sabahın 6'sında uykusuz geçen gecenin ardından refakatçi için konulmuş koltuğun
üzerinde bir hastane odasında…Ne hissedebilir ki insan… hele de başında
beklediği; çok sevdiği biriyse. Kendi çektiğiniz sıkıntılardan daha kötüsü
nedir diye düşündüğümde sevdiği insanın acı çekmesidir diyorum. Elinizden hiç
bir şey gelmez dua etmek dışında. Onun acılarını dindirmek istersiniz ama
yapamazsınız. Bütün bu olanların bir imtihan olduğunu, sabretmesi gerektiğini
ona anlatmak ne kadar güçse onun bunu anlaması da bir o kadar güç. Çünkü o
henüz altı yaşında bir kız çocuğu. Altı yaşında altıncı ameliyatını olmuş yine
de hayata sımsıkı sarılan, insanları çok seven bir çocuk. Benim kardeşim…Ravzişim
İki
hafta önce İstanbul’da ameliyat oldu bacaklarından. Ben de yanına gitti kuzumun.
İki sonra hastaneden çıkardılar bizde babamın arkadaşı aile dostumuza gittik
kalmaya birkaç orda durduk. Ravzanın canı sıkılması diye elimden geleni yaptım
herkes yaptı. Sürekli boyama ve faaliyet. Başka türlü çok sıkılıyor çünkü
hareket edemiyor ya oturuyor ya da yatıyor.
Hatta kek bile yaptılar Zeynep
ablasıyla çok mutlu oldu.
İnşallah
4 hafta sonra çıkacak alçıları ve güzel şeyler olacak Rabbime güveniyorum.
Derdi veren dermanını da elbet verir..
geçen hafta Rana gitti yanına ben de burdan takviye kitap yolladım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder