SENDEN ÖNCE BEN
ÖZET: Çok başarılı, yakışıklı,
çok da zengin olan genç bir adamın bir kaza sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum
olmasıyla başlayan bir hayatıyla sıradan, okumamış herhangi bir hedefi olmayan
bir cafede ömür boyu çalışmaktan mutlu olacağını düşünen bir genç kızın
hayatının nasıl birleştiğini anlatıyor. Genç adam sadece kafasını ve tek kolunu
biraz oynatabilmektedir ve konuşabilmektedir. Genç kız ise çalıştığını kafe
kapatılınca işsiz kalır babası da işsizdir bir de evde dedesi ve çocuğuyla
beraber kızkardeşi de yaşamaktadır. Birçok arayıştan sonra genç adama bakıcılık
yapmak üzere bir iş bulur ve 6 aylık sözleşme imzalar. Aksi ve ukaladır kızı
çoğu zaman yanında istemez. Ama günler geçtikçe iyi bir arkadaş olurlar. Bakıcı
kız birgün tesadüfen gencin ötenaziye karar verdiğini öğrenir. Hiç bunu
duymamış gibi genci bundan vazgeçirmek için elinden geleni yapar. Onu dışarı
çıkarabilmek, hayatın devam ettiğini ve hala yapabileceği şeylerin var olduğunu
gösterebilmek için. Fakat bunu yapabilmek için çok az zamanı vardır. Bu arada
adam kızın ne kadar küçük bir dünyada yaşadığını fark eder ve onun ufkunu açmak
için kitaplar okutur, filmler seyrettirir. Üniversiteye gitmeye ikna eder.
Kızın son planı gençle uzun bir tatile çıkmaktır ve ailesinden de onayı alıp
tatile giderler çok güzel 10 günlük bir tatil geçirirler deniz kenarında. Bu
arada da birbirlerine deli gibi aşık olduklarını artık itiraf ederler. Tatilden
dönmeden son gece kız bu sırrı bildiğini ve bu fikrinden vazgeçmesini ister. Ne
yazık ki kızın çabaları işe yaramamıştır ve genç kararlıdır.
Genç adam(will), kızın (lousa) hayatını
değiştirmiştir onun kendini tanımasını yeteneklerinin ve zekasının farkına
varmasını sağlamıştır. Fakat Louisa Will’e aşkından başka bir şey verememiştir
ve Will hayatına son verilmesi için İsviçre’ye yola çıkmıştır.
YORUMLARIM: Güzel bir kitap
sürükleyici gerçekten merakla okudum. Ama yorumlarda söylendiği kadar çok
etkilenip ağlamadım. Bence kitabın verdiği en önemli derslerden biri engelli bir
şahsın günümüzde dışarıya çıkıp normal işlerini bile yapmasının ne kadar zor
olduğu. Kaldırımların, yolların, restaurantları, parkların… onlara göre
düzenlenmesi gerektiği. Bir ikincisi de aşkın Batının bize empoze ettiği gibi
sadece bedenlei cinsellikle sınırlı olmadığı. Aksine aşkın sevginin bir kalp ve
duygu işi olduğudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder