18 Kasım 2015 Çarşamba

Safer ayı uğursuz mu??


Peygamber Efendimiz (s.a.v) ömrü boyunca cahiliyeyle mücadele etmiş onların yanlış inançlarını düzeltmek için uğraşmıştır. Cahiliyye dönemi diye adlandırdığımız bu dönemde insanlar şu anki “cahil" kavramından anladığımız manada  hiç bir şey bilmez değillerdi. Aksine okuma-yazma bilen hatta çok etkileyici şiirler yazanlar da vardı. Buradaki “cahil”den kasıt Allah’ı hakkıyla tanımama inançlarına şirk, hurafe karıştırmalarıdır.
Gelelim Safer ayına. Bu ay geldiğinde şu paylaşımları çok görürsünüz “Safer ayı bela ayı, bilmem kaç bin bela birinci kat semaya indi, bunlardan korunmak için şu dualar ve namazlar..” bu türden uzayıp giden yanlış telakkiler. Oysaki belli bir zamana, döneme, eşyaya vs. uğursuzluk atfetmek İslam’a tamamen zıttır. Allah’ın yarattığı zaman kavramında neden bazı aylar uğursuz olsun da bütün belalar insanların üstüne hücum etsin? Kaldı ki Allah-u Teala Şura suresi 30. Ayette şöyle buyuruyor “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.”
Safer ayı, cahiliye Arapları tarafından uğursuz ay olarak tanınıyor ve bu ayda umre yapmak büyük günahlardan sayılıyordu. Rasulullah s.a.v ise “Umre her zaman helâldir!” buyurarak bu aya atfedilen uğursuzluk inancını kırmıştır. (Buhari, Hac, H. No:777)  Günümüzde ise bu yanlış inancın hala devam ettiğini görüyoruz. Halbuki Peygamberimiz ümmetini uyarıyor ve şöyle diyor “Eşya da uğursuzluk yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur. (Müslim, Selâm, 102) Bu hadis-i şeriflere rağmen hala bu uydurulmuş söylentilere inanmak ve bunu insanlara yaymak, internette paylaşmak akıl kârı değildir. Lütfen dinimizi ana ve sahih kaynaklarından öğrenelim ve öğretelim diyorum. Yazımı yine Peygamberimizin kendimize ilke edinmemiz gereken bir sözüyle bitiriyorum : “İslâm’da taşe’üm (uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur; en iyisi tefe’ül (iyiye yorma) dır.” (Buharî, Tıb, 54)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder