28 Şubat 2014 Cuma

Karaman Yolculuğumuz


Benim karaman işi kesinleşince, herkese gerekli açıklamaları yapıp ikna işlemleri tamamlanınca, yol hazırlıklarım başladı. Yatak, yorgan 



ve lazım olabilecek kitaplar dizildi bir bir çekyatın üstüne;


eşim evde bensiz, yapayalnız kalınca şarj aleti de ona eşlik etti, hep yanyana mutlu mesut takılı dururlardı prize ama o da sahibinin kaderini yaşıyordu artık ve yalnızdı




Cuma günü (sevgililer gününü böyle kutladık) gittik Karaman’a resmen başladım öğretmenliğe ve yeni kalacağım yere eşyaları koyduk. Perde taktık, halı serdik oda o kadar büyük ki bomboş kaldı. 


Sonra iyice karnımız acıkınca bir şeyler yiyelim dedik. Karamanlıların iddia ettiğine göre “etli ekmek”i  Konyalılar çalmış onlardan. Bir esnafa sorduk nerde yiyelim diye, bir yer söyledi gittik, bildiğin küçük bir fırın gibi. Üsta katta yer var dediler çıktık tavanı alçak bir iki tane küçük masa var oturduk söyledik etli ekmek. Pek iyi bir tat beklemiyordum ortama bakarak. Osman da böyle izbe yerlerin güzel yemekleri olabileceğini söylüyordu. Masayı peçeteyle bir sileyim dedim simsiyah kir çıktı bir kere benden eksi puan aldıJ Neyse geldi etli ekmekler ben hiç beğenmedim, kaşarlı istemiştik  bir de sanırım peynir bozulmuş biraz.

 bana getirilen plastik tabakla Osman'ın ki farklıydı. desenleri her bir tabağın kendine özgü yani :) Öyle ya da böyle yedik, dedim ki  birde çok para alırlarsa yazık olur. Toplamda üç etli ekmek, kola ve ayranla beraber 12 tl verdik çook ucuz J 
Karaman küçük bir şehir zaten Konya’dan ayrılarak il olmuş hala birçok kişi onun ilçesi sanıyor. Bir tane işlek caddesi var her şey orda. Her yere yürüyerek gidilebildiği için sehiriçi ulaşım araçları pek gelişmemiş. Yaşanabilir sakin bir yer karaman. İnşallah güzel anılarım olur orada.
hee bu arada sevgililer gününde her ne kadar yolda olsak da ben bir gün öncesinden elmalı turtamı yaptım. küçük bir hediye eşime, her zaman yapıyorum zaten de şekli farklıydı sadece



22 Şubat 2014 Cumartesi

Yeni Bir Başlangıç

   
 "Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa, kısacık anlarda... Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla".... Elif Şafak




İnsanın hayatında dönüm noktaları vardır; bir üniversiteyi kazanmak, evlenmek, anne olmak, meslek sahibi olmak gibi ben bir de bunlara mesleğini değiştirmeyi ekliyorum. Bu da yepyeni bir başlangıçtır insan için neler yaşayacağını bilmeden geri dönme ihtimali olmadan belki. Yeni başlangıçlar biraz ürkütmüş biraz da umutlandırmıştır beni hep. On dört  yaşında sırf okumak için aldığım bir karar vardı ailemden evimden 18 saat uzaklıktaki bir ilçede liseyi başörtülü okumak için. O gün bugündür bitmedi yolculuğum hep gurbette hep sevdiklerime kavuşmak ümidiyle. Öğrencilik hayatı işte, ev arkadaşları, sınavlar, ev taşımalar, yemek nöbeti, temizlik nöbeti, tatil için gün saymalar. Ve tabi bitti en sonunda bunlar; meslek sahibi olmak için çalıştık bu sefer atanmayı bekledik. İstiyordum ki artık ailemin yanında olayım oraya atanayım ya da en azından onlara yakın bir yer. Dediler ki önce iki yıl doğu görevi yapacaksın neyse gittik iki yıl da öyle geçti uzaklarda. Ya Rabbi diyordum artık sabit bir yerim olsun, bir yerde çakılı kalayım hiç ayrılmayayım. Sonra insanın hayatını değiştiren o güzel şey oldu evlendim. Dediğim gibi bir şehre yerleştim. Artık tek istediğim eşimden ayrılmamaktı.

14 Şubat 2014 Cuma

Dostlarla Kahvaltı

      Şubat tatili gelince bana tatil olmasa da izin alıp kaçtım memlekete, eşimin yurtdışında olmasını da fırsat bilerek J bir hafta izin alınca haftasonlarıyla beraber 9 gün tatil ohh mis gibi. Hergüne bir yer ayarladım kafamda en çok da sevdiğim dostlarımla beraber olacaktım.birgüne bana gelecekler iki günde ben onlara gidecektim, planlar planlar. Ama plan yapanların üstünde bir planlayan var eibet ve benim düşündüğüm gibi olmadı. İznimin yarısında dönmek zorunda kaldım. Olsun bir güncük de olsa görüşebildik kankilerle J Betülcüm de kahvaltıdaydık. Her zamanki gibi çok güzel şeyler vardı, döktürmüş arkadaşım. Bunlar yetmezmiş gibi birde Hatice’den bi ara bahsettiği patlıcanlı salata istedim. 11 diye kararlaştırdık ama benim gittiğimde 12 ye geliyordu saat ve Congicim Hatice ve kardeşi  sevgili Sümeyra gelmişler bile. Bir oturduk kahvaltıya sohbetle beraber kalkmamız dördü buldu J ben Ravza’ya duyduğum vicdan azabından (çünkü ben giderken yalnız kalçam, canım sıkılıyor diye duygu sömürüsü yaptı) dolayı ayrıldım onlar daha oturuyorlardı. Kahvaltı soframız:


Kahvaltı Sofrası
İşte kahvaltı menümüz:
Pankek üstüne çikolata sosu ya da nutella
Çıtır kasede patlıcan salatası (tarifi paylaştım blogta)
Kıymalı börek
Kumpir
Kaya kurabiyesi
Ballı lokma (elazığ’dan)
Peynir ve reçel çeşitleri
Bisküvi pastası
Bu arada bir de Hatice'nin siparişiyle kardeşi Sümeyra için keçeden fotoğraf makinesi şeklinde broş yapmıştım. yakasına taktığını görünce çok gururlandım,mutlu oldum :) ilerleyen günlerde paylaşacağım inşallah

12 Şubat 2014 Çarşamba

İ.H.H.

          
       “Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” Hadis-i şerif
        Okumayı yazmayı öğrendiğim yaşlarda, evimizde televizyonun üstünde kartondan bir kumbara dururdu. Üzerinde; elinde ekmek olan bir çocuk vardı ve kumbaranın üstünde “Bosna için her gün bir ekmek” yazılıydı.  O zaman tanıdım ben İHH’yı. Anlamını bilmiyordum ama; onun paralarımızı Bosnadaki çocuklara ulaştıracağını biliyordum. Ben büyüdükçe İHH’nın iyilik halkası da büyüdü. Dünyanın 135 ülkesine yayıldı. Nerde bir zulüm varsa bir mazlum ağlıyorsa İHH oradaydı. Adını hiç duymadığım, haritalarda kimsenin gözüne çarpmayan ülkelerin adını ben ondan öğrendim.  Ruanda, Zimbabve, Burkino Faso, Patani, Arakan ve daha birçok ülke, yardıma muhtaç insanlar.
        Bitmek tükenmek bilmeyen Suriye, Filistin katliamlarını gördükçe ekranlarımızda içimiz yandı. 


Elimizden ne gelir duadan başka derken elimizden tuttu İHH ve yardımlarımızı ulaştırdı kardeşlerimize, biraz da olsa yüreğimize su serpildi bir şeyler yapabiliyoruz diye. 


Yetimlerin yüzünü güldürdük, başlarını okşadık. 

Doktor görmeyen diyarlarda beş yaşına gelmeden kör olmuş çocuklara ışık olduk katarakt ameliyatlarıyla. 


Çöle dönmüş topraklarda, açlıktan kırılan insanlara su kuyusu olduk. 

Bütün dünyanın kapadığı Gazze yollarına geçit olduk Mavi Marmara’yla.


 Evini, barkını afetlerde kaybedenlere ev olduk, çatı olduk üzerlerine. Boğazından et geçmemiş kardeşlerimizle kurbanlarımızı paylaştık. Bayram sevincini beraber tattık. 

Müslüman olmuş ama ibadet edecek yeri olmayanlara cami olduk, mescid olduk ve daha nice güzellikler, iyi işler ve hayır duaları.


        Bir kardeşimizin yüzünü güldürebilmek, onun sıkıntısını giderebilmek ne güzel şey! Bu yüzden her zaman yanındayım, destekçinim, bağışçınım sevgili İHH. Bunu kuranlardan, bu faaliyetleri yürütenlerden Allah razı olsun.

Unutmayın ki dünya döndükçe zulümler devam edecek, kötülükler var olacak ama iyiler ve iyilikler de daim olacak!!

10 Şubat 2014 Pazartesi

Günlüğümm :)


5 günlük karışık günlüğüm, yani annemlerle beraber geçirdiğimiz zamanlar hemencecik geçiverdi tabi ilk iki gün acayip soğuktu buralar. Yürüyüş yapalım dedik annem rana önden çıktılar bende hazırlanıp onlara katılacaktım kiiii dışarı bir çıktım bizimkiler geri dönmüş bile J ama ben hazırlandım o kadar deyince iyi hadi Bim’e gidip gelelim dedik. Gittik para harcayıp geri döndük tabi. Ben Ravza’ya bu yazarkasayı aldım tabi kırmamak ve bozmamak şartıyla.



 Çok sevdi eve gelince hemen oynamaya başladı lakin onun iki kişiyle oynanan bir oyuncak olduğunu düşünememişiz. Kurdu tezgahını başladı bağırmaya “Marketime gelmek isteyen var mıııı?” “Hiçbir müşterim yok yaaa” e evde mevcut kişi sayısı belli 4-5 kişi gidiyor marketten süt, balık, su vs. alıyor alışveriş bitiyor tabi

9 Şubat 2014 Pazar

Çıtır Kasede Patlıcan Salatası


Çıtır Kasede Patlıcan Salatası


patlıcan salatası/ zelişle tasarımlar


Hamuru için malzemeler;
1 yumurta
½ çay bar. Sıvıyağ
1 yemek kaş. Tereyağ
1 yem. .kş. yoğurt
1 tatlı kş. Çörek otu
1 tatlı kş. Pulbiber
1 tatlı kaş. Kekik
1 çay kaş. Karbonatı birkaç damla limon suyuyla kabartın
Aldığı kadar un
Salata için: Közlenmiş patlıcan, közlenmiş kırmızı biber, haşlanmış patates ve havuç hepsi küp küp doğranacak. Yoğurt, mayonez ve sarımsak.

Yapılışı: Hamur malzemelerini karıştırıp parçalar alın ve biraz açın. Açtığınız parçaları ısıya dayanıklı kaseye, ya da silikon muffin kalıplarına koyup pişirin. Kaseleri ters çevirip hamuru kapatmalısınız. 



Pişince içine hazırladığınız salata karışımından koyup servis yapın. Salata da hangi sebzeyi daha çok seviyorsanız ona ağırlık verebilirsiniz. Kaseleriniz bu büyüklükte olursa bu tariften 13 adet çıkıyormuş. Tarif Hatice'cimden ellerine sağlık onun.