31 Ekim 2015 Cumartesi

Kahvaltı Menüsü

Hafta sonu olunca insan, kahvaltıda ekstra bir şeyler olsun istiyor. Çeşit arttıkça kahvaltı süresi de uzuyor J İşte size hem pratik hem de nefis bir tat.
KREMALI PATATES


Malzemeler: 4-5 patates
1 kutu hazır krema
Pul biber, kırmızı toz biber, nane, susam, karabiber ve tuz
İsterseniz biraz sıvıyağ

Yapılışı: Patatesleri soyup küp küp doğrayın. Kremanın hepsini, baharatları ve tuzu da ekleyip karıştırın. Geniş bir fırın kabına koyup 200 derecede patatesler yumuşayana kadar pişirin. Afiyet olsun 

26 Ekim 2015 Pazartesi

Hamileliğin ilk 4 ayı

Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu!
Ahkaf suresi 15. Ayette  Allah-u Teala’nın buyurduğu gibi anneler ne sıkıntılarla geçiriyor hamilelik sürecini ve yine zahmetle doğuruyor yavrusunu. Bir hocamız demişti hiç unutmuyorum; “anneler doğum sancısı çekmese bebekler dünyaya gelmeye yol bulamazlardı”. Doğum sancısı sayesinde rahim açılıyor ve bebek de bir yol bulmuş oluyor.


Annelik bir sanat olduğu için Rabbim ilk günden itibaren hayat boyu bitmeyecek bir sürece hazırlıyor sizi. Çoğu hamilelikte olan bulantı ve kusma insanı bambaşka bir hale getiriyor. Sevdiğiniz şeylerden bir anda tiksinmeye başlayıp; hiç yemediğiniz şeyleri yer hale gelebiliyorsunuz. Karnınız acıkıp açlıktan mideniz bulanır; yemek yediğinizde tekrar bulanır. Böyle kısır bir döngünün içine girebilirsiniz. Çubuk krakerler can yoldaşınız olur; açlığınızı ve bulantınızı bastırmak için. Acaba ne yesem de midem bulanmasa hem de açlığımı giderse diye düşünmeye başlarsınız. Vücudunuz ise ne istediğini biliyordur, ona gerekli olan şeyleri ister. Bazen de hiç bir şey istemez. Yani bazı hamilelerde her yediğini kusma gibi bir durum söz konusu olabiliyor.
Benim durumum bu kadar vahim olmadı çok şükür. Fakat o kadar değişti ki huylarım kendimi tanıyamaz hale geldim. Çok sevdiğim hurmayı, kuru inciri, cevizi yiyemez çayı içemez hale geldim. Hatta okulda çay içen arkadaşlara hayret ediyordum Allah’ım nasıl içiyorlar diye. Bir kere kokulara karşı çok hassas oluyorsunuz. Sadece kötü kokulara karşı değil bazen de parfüm kokusundan rahatsız olabiliyorsunuz. Benimse en çok tiksindiğim soğan ve sarımsak kokusu oldu. Dolayısıyla yemek yapamaz hale geldim. Hatta bu ikisini görmeye bile tahammülüm yoktu. Fakat başkası yapıp getirirse onu çok güzel bir şekilde yiyordum J Bu dönemde en büyük destekçim eşimdi. Yemek konusunda hiç problem çıkarmadı çoğu zaman da kendi yaptı sağ olsun. Anneciğim de uzakta olsa da desteklerini hiç esirgemedi. Bir sürü soğan kavurup onları yemeklerde kullanmam için plastik bardaklara koydu ve bana gönderdi. İşte annelik böyle bir şey…

  
Yine bu dönemde; yani hamileliğimin ilk dört ayında bana sürekli yemek getiren komşum Betül’ün iyiliğini hiç unutamam. Sağolsun her yaptığından bir tabak bana da verdi ve ben de afiyetle yedim J kendi kendime dedim ki etrafımda yakınımda bir hamile olursa mutlaka ona yemek yapıp götüreceğim. Bana bu dönemde destek olan herkesten Allah razı olsun.

Bütün bu bulantı ve tiksintilerin dışında canınızın isteği şeyler de oluyor. Benim canım genelde karbonhidrat türü ve de bulgurlu şeyler çekti. İstanbul’da yüksek lisans yaparken sabahları aldığımız bir poğaça vardı. Bağ pastanesinin dereotlu, havuçlu, peynirli poğaçası. Nefis olur kendileri. Ondan canım çekti mesela, çekinerek İstanbul’daki  arkadaşım Betül’e  söyledim. Sağolsun kargoyla yolladı bana.

 İşte böyle garip hallere sokuyor hamilelik insanı. Ama hiç telaşlanmayın, bunların hepsi dört dolup beşinci aya girdiğinizde geçiveriyor. Bana doktorum hep şunu söylerdi azalan bir seyri olacak grafik çizgisi sürekli aşağıya inecek ve sona erecek. Bense biraz mızmızlanarak bu durumu geçirecek bir ilaç istedim kendisinden. O da bana rennie duo şurubunu önerdi. Bir süre kullandım midemi rahatlatmak için. Sonuç olarak bu günler geride kaldı ve şimdi hiçbir şeyden yiyecekten tiksinmiyor, güzelce soğanımı kavurup yemeğimi yapıyorum ;) siz de rahat olun gelip-geçici bir süreç bu.

20 Ekim 2015 Salı

Kıbrıs Tatlısı

Teyzemler hafta sonu için Ankara'ya geldiler. Ben de yemek sonrası çayla beraber yenilmesi için bu tatlıyı denedim çok güzel oldu. Öyle şerbetli, kremalı olduğuna bakmayın çok hafif nefis bir tatlı. Mutlaka deneyin :) bu ölçüler büyük dikdörtgen borcam için.


Malzemeler: 4 yumurta
½ su bar. tozşeker
1 su bar. galeta unu
1 su bar. ceviz içi (ince çekilmiş)
1 su bar. Hindistan cevizi
½ su bar. sıvıyağ
1 pk vanilya
1 pk kabartma tozu
Şerbet: 2 su bar. su
2 su bar. şeker
Birkaç damla limon suyu
Krema: ½ su bar. tozşeker
2 çorba kaş. Mısır nişastası
2 çr. Kaş. Un
4 su bar.süt
1 pk hazır krema
Üzerine hindistan cevizi
Yapılışı: 1. Kek için şeker ve yumurtaları çırpın. Diğer kek malzemelerini katıp çırpmaya devam edin. Normal kekten daha koyu  kıvamlı olacaktır korkmayın.
2. 170 derece fırında pişirin. Pişip pişmediğini bir bıçak ya da kürdan batırıp test edin
3. Kek pişerken şerbet malzemelerini kaynatın. Sadece 5 dakika fazla kaynatmayın. Keki fırından çıkarıp ılıyınca yine ılık olan şerbeti üzerine dökün

4. Krema malzemelerini hazır krema hariç pişirin. Ilıyınca içine kremayı da ekleyip mikserle çırpın. Şerbetli kekin üzerine dökün ve buzdolabında bekletin.

13 Ekim 2015 Salı

Zeytinli Açma

ZEYTİNLİ AÇMA



Malzemeler: 1 pk yaşmaya
1 su bar sıvıyağ
2 su bar ılık süt
1 su bar ılık su
3 yk toz şeker
1 tatlı kaş  tuz
2 yumurta (sarıları üzerine)
100 gr. Tereyağ (oda ısısında yumuşamış)
Aldığı kadar un
Zeytin ve ceviz
Yapılışı: Öncelikle bir kaseye yaş mayayı koyun üzerine bir kaşık tozşeker ve ılık suyu ekleyin ve kabarmasını bekleyin.


Tereyağ hariç diğer malzemelerin hepsini ekleyip hamuru yoğurun. Yaklaşık olarak 6-7 su bardağı un alıyor. Yumuşak bir hamur olması gerekiyor. Yarım saat dinlendirin.
Hamurdan büyük bir parça alıp oklavayla açın. Açtığınız hamura iyice yumuşamış olan tereyağını sürün.
Daha sonra 8 eşit parçaya bölün ve her birine iç malzemeden koyup rulo yapın. İsterseniz daha farklı şekillerde yapabilirsiniz.


Hamura şekil verdikten sonra yarım saat daha tepside mayalandırın.


 Üzerine yumurta sarılarını sürüp isteğe göre çörek otu ve susam koyun. 180 derece fırında pişirin.

6 Ekim 2015 Salı

Trileçe


TRİLEÇE
Malzemeler: 5 yumurta
1,5 su bar. şeker
1 çay bar. sıvıyağ
1 çay bar. süt
2 su bar. un
½ su bar. irmik
1pk vanilya
1 pk kabartma tozu
Şerbet: 2 pk. Hazır krema
1 su bar. şeker
3 su bar. süt
Üzerine : Hazır karamel sos
Yapılışı: Yumurta akları ve sarılarını ayırın. Aklarıyla şekeri çırpın. Sarılarını da ayrı bir kapta çırpın. Sarılarını aklara katıp yavaşça karıştırın.
Diğer malzemelerini de ekleyip kaşıkla karıştırın. Büyük dikdörtgen borcamı yağlayıp karışımı dökün. 170 derece fırında pişirin.

Kek soğuyunca üzerine çatal ya da kürdanla delikler açın. Şerbet malzemelerini karıştırıp, şeker eriyene kadar ısıtın. Kaynatmadan ılık bir şekilde bırakın. Kekin üzerine dökün. Daha sonra da karamel sosu üzerine dökün. Bir gece buzdolabında bekletin. Afiyet olsun.

3 Ekim 2015 Cumartesi

Sebzeli Salata


Malzemeler:
2 havuç
2 kabak
2 kırmızıbiber           
7-8 kornişon turşu
500 gr. Süzme yoğurt
2 yem kaş mayonez
Dereotu, tuz

Yapılışı: Havuç ve kabağı ince jülyen şekilde doğrayıp sıvıyağda kavurun. Kırımızı biber közleyip kabuğunu soyun. Küp küp doğrayın. Turşuları küçük küp doğrayın. Tüm malzemeyi karıştırın. Dereotunu da doğrayıp içine ilave edin. Afiyet olsun.