31 Ekim 2013 Perşembe



Baya geç yazılmış bir yazı olacak ama evime yeni gelebildim. Bayramın akabindeki haftada başka bir yerdeydik. Bu bayram da ramazan bayramındaki gibi Ankara-kayseri- Bartın yollarında geçti. Ne yardan ne de serden vazgeçebildim. Kayseriye gitmeden önce Cuma günü aksaray’a gittik. Küçük görümcem betül abla orda oturuyor eşi hacda olduğundan ve biri bebek olmak üzere üç çocuğu olduğundan büyük görümcem Nurhan abla da onun yanındaydı

Yolumuzun üzerinde Tuz Gölü vardı. Bende yakından görmek istedim.kenarlarında insanlar dolaştığı için beyaz değildi. Yine de insana buz hissini veriyor üzerine basınca kırılıp içine düşecekmişsin gibi.

 
Aksine çok sert bir yapısı vardı
 
O akşam Aksarayda kalıp ertesi sabah yola çıktık. Kısa bir yolculuktu ama Ali Kemalle(betül ablamın haylaz oğlu) bir hayli zor oldu. Arka koltukta üç çocuk, önde benim kucağımda tombiş bebek Ahmet Emin. Ali Kemal arkayı hallettikten sonra ön tarafa da saldırmaya başladı. Araba kullanan dayısını bile rahatsız etmeyi ve kardeşini uyandırmayı başardı.
 
 
Kayseriye girince bağ evinde üzüm pekmezi yapanların yanına uğradık. (kayınvalidem, büyük hala, kayınpederim, enişteler) daha önce pekmezden konuşurken eşim pekmezin içine toprak koyulduğundan bahsetmişti de inanmamıştım ama gerçekmişşşş
 
Bu bağdaki şirin ev
 
Bu da sonbaharın simgesi sararan bir ağaç
 
Aradaki iki gün harıl gürül geçti bi ara maklube yedik ama J betül abla yaptı ellerine sağlık çok güzeldi
 
Bayram geldi ve tabi evin bütün erkekleri kurban kesmeye gitti. İlk bizimki kesildiğinden öğleden sonra geldiler. Ve iki günlük et kesme, doğrama, paketleme işlerimiz başladı. O akşam etin bir kısmını kuşbaşı doğradık. Kemikler etrafında et olup yemeğe koyulacaklar ve kemik suyu yapılacaklar şeklinde ayrıldı. Ertesi gün kalan et kıyma çektirildi ve hemen paketlememiz gerekti çünkü hava sıcaktı. Ben zaten hepsinde de paketleme servisindeydim.
 
 
 
 
Sonra bu etleri koyacak dondurucu sorunuyla karşılaştık. Benimkileri eşimin amcasının kızının dondurucusuna koyduk. Ayrıca bugün yani bayramın ikinci günü Refia’nın doğum günüydü bir taraftan da ona koca bir pasta yaptık. Üzerini süsledim krema torbası olmadığından buzdolabı poşetini delip de yaptım. Kübranın da geçen haftaymış doğum günü onu da ekledik kıskançlık olmasın diye.
 
Kızlara doğumgünü hediyelerini C&A dan aldık hello kityyli çorap ayakkabı. Kendime de sıcacık yumuşacık bu çorapları almayı ihmal etmedim J
 
Ertesi gün bartına yola çıkarken aldık etleri ama tam donmamıştı yumuşaktı. Ankaraya uğrayıp onları bir güzel tıkıştırdım buzdolabının dondurucusuna. Ama hepsi sığmadı tabi kalanı anneme götürdüm. Bartına varır varmaz yağmur başladı ve biz dönene kadar dinmedi ne yazık ki. Hatta sel bile oldu bizim gideceğimiz köprü kapandı neyseki sonradan sular çekildi.
 
Ertesi gün herkesi (ananemler, teyzemler, dayımlar)bize kahvaltıya çağırdık. O akşam da teyzem bizi davet etti harika şeyler yapmıştı yine ama ben çok toktum fazla yiyemedim.
Teyzeme kayseriden aldığım kek fanusunu hediye ettim. İçine de senanın yaptığı nutellalı milföyleri koyduk

 
Cumartesi günü biraz dolaştık dışarıda. Bartın’ın en tanınmış pastanesine de uğramayı ihmal etmedik Balkaya.
 
Akşama ananemdeydik hep beraber. Bavul yerleştirme operasyonları vardı. Bu da zehra’nın bavula sığma çabaları

 

Pazar günü geldi çattı annem bu günün gelmesini hiç istemiyordu. Çünkü bugün ayrılık günüydü. Almanya’dan üç haftalığına gelen dayım, yengem ve Zehra, ben,eşim ve Rana herkes yollara düştü. Önce dayımları İstanbul’a uğurladık  sonra da biz gittik.

11 Ekim 2013 Cuma

Ailen yanındaysa zaten BAYRAMDIR!!


BAYRAMMM :)
Geçen sene ramazanı yapayalnız geçirmiştim. Ailemden ve memleketimden 13 saatlik mesafede. Benim için çok duygusal ve zevksiz bir ramazandı. Tek başına sahur ve iftar yapmak pek hoş olmuyor. Bu yüzden televizyonda her “kent” reklamı çıktığında gözlerim dolardı. Şimdi de izlediğimde içim bir garip oluyor. Sanırım buradaki dede vefat etmiş çünkü bu sene gösterirken onun anısına diye yazı çıkıyor.


bu bayram iki ailem var ziyaret edecek  önce Kayseri sonra Bartın yollarına düşeceğiz inşallah 


Herkese sevdikleriyle beraber mutlu bayramlar diliyorum. Bayramınız mübarek olsun.

10 Ekim 2013 Perşembe

GÖREN GÖZ PROJESİ


“ALLAH Teâlâ buyuruyor ki: “Kulumu, iki gözünü kör etmekle imtihan ettiğim zaman sabrederse, gözlerine karşılık olarak cenneti veririm.” Buhari, merda 7

Kendimi bildim bileli körlükle imtihanın ne kadar zor bir şey olduğunu düşünmüşümdür hep. İnsanın sevdiklerini görememesi ne kadar kötü. Annesini, babasını, kardeşini en sevdiği dostunu, renkleri, hayatı görememek sürekli zifiri bir karanlık. Onların da ayrı bir dünyası var gözleri göremeyip harika resimler yapanlar. Üniversite bitirenler hatta Kur’an okumayı öğrenenler.

Bir haftadır sol gözümde bir şişlik, kaşınma ve kızarıklık vardı. Çok önemsemedim ama geçmeyince dün doktora gittik. O kadar yayılmış ki iltihap korneayı inceltmiş dedi doktor. Şok oldum nasıl olabilir diye. İlaçlar verdi inş Rabbim şifasını da verir. Ama hastaneden ayrılırken kendimi yokladım bi. Acaba dayanabilir miyim böyle bir imtihana diye. Hakikaten çok zor. Rabbim kaldıramayacağımız yükler yükleme bizlere.

Ulaştırma bakanlığının ise çok güzel bir projesi var asıl bahsetmek istediğim bu. “Gören Göz Projesi” bu proje kapsamında görme engellilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla “gören göz cihazı” üretiliyor. Gören göz cihazı sayesinde engelli vatandaşlar, sesli komutlar yardımıyla yürüyerek, otobüsle veya metroyla istedikleri yere gidebiliyorlar. Özellikle navigasyon özelliği sayesinde istedikleri adrese kolayca ulaşabiliyor. Cep telefonu özelliğinin yanı sıra internete giriyor ve kitap okuyor, hatta şehrin haritasını sesli olarak söylüyor.

Bu hafta eşimin bir arkadaşı Bilecik’e bu cihazlardan dağıtmak üzere gitti. Orada görme engelli bir beyle tanışmış. Bu kişi 3-4 üniversite bitirmiş çok sosyal bir insanmış. Hikayesi ise beni çok etkiledi. Bu adamın ikizi varmış. Doktorlar demiş ki onlar doğduğunda ikizlerden birinin gözünde problem var ilerde kör olacak. Ama ne zaman olacağı belli değil belki bir yıl sonra belki beş yıl sonra. Adamcağız 15 yaşına kadar normal görmüş okuluna gitmiş. Bir akşam yatağa yatmış, sabah  kalktığında, gözlerini açtığında her yer kapkaranlıkmış. Yani hiçbir belirti olmadan bir anda görememeye başlamış. Düşünsenize bir buna alışmak ne kadar zor. Ama hayata küsmemiş ve daha da sıkı tutunmuş. Gören göz cihazı sahiplerinden birisi de bu kişi oldu şimdi J

Bu projeyi gerçekleştiren Ulaştırma ve Aile Bakanlığına çok teşekkür ediyorum. Harika bir proje

9 Ekim 2013 Çarşamba

to be B-fit

To bi fit or not to bi fit


Geçen hafta Bi-fite başladım. İnşallah benim için güzel sonuçlar doğurur.
Burayı tercih etmemim en önemli sebebi erkeklerin kesinlikle girememesi. Sadece bayanlara ait bir spor salonu. Ama bildiğimiz spor salonlarından biraz farklı. Sadece 30 dk spor yapıyorsunuz ve bitiyor. Yaklaşık 10 tane alet var ve her birinin yanında kare şeklinde bir step tahtası. Bu aletler ve tahtalar daire şeklinde yerleştirilmiş. Bir aletle başlıyorsunuz ve 30 saniye sonra zil çalıyor yandaki tahtaya geçiyorsunuz ve hocanın gösterdiği hareketleri yapıyorsunuz. 30 sn sonra tekrar zil çaldığında diğer alete geçiyorsunuz. Böylece 3 turda 30 dakikalık spor tamamlanmış oluyor. Sonrasında esneme rahatlama hareketleri var tabi.
Mekanı geniş ve ferah, temiz bir yer. Duvarlarda öğretici bilgiler var. Şunlar gibi


  

Şu bilgi de çok ilgimi çekti hemen aklıma Peygamberimizin hadis-i şerifi geldi




Bir duvarda da kilo verenlerin isimleri, kaç kilo verdikleri ve kaç cm inceldikleri yazıyor


  

Bi-fitin en güzel yanı da akşam sekize kadar istediğiniz saatte gidebiliyorsunuz ve cumartesileri de açık.


7 Ekim 2013 Pazartesi

Haftasonu BARTINN

Almanya’da yaşayan dayım bu yaz izne gelememişti. Ağır bir hastalık geçirdiğinden düğünüme de gelemediler.Ama ani bir kararla üç haftalığına Türkiye’ye geldiler. Biz de hemen Bartın’a koştuk haftasonu.
Giderken eli boş gitmedik tabi annecim için mercimekli börek, atom kurabiye yaptım. Kermesten katmer ve bazlama da aldım




Ravzişim için önlük yapmıştım mutfakta kurabiye kek yapmayı çok sever, hello kityyi de




Yengeciğime ceket aldım

  
Dayımın küçük kızı Zehra Duru’ya da sünger boblu müzik seti



Gittiğimizin ertesi günü teyzecim kahvaltıya çağırdı işte sofrası


Menüdekiler: Bartınımızın nefis kavurmalı pidesi, üstü kapalı yapılır
Kırmızı biber içinde peynir
Acılı ezme
Salçalı omlet
Bal,ceviz
reçeller



bu arada anneciğimin bulaşık makinesi tamamen bozulduğundan bulaşıkları elinde yıkıyor, kalabalık misafir olunca da görüntü bu oluyor. Sena, Rana ve ben işin içinden ancak çıktık



 son olarak bu da dayımın tatlı kızı Zehra Duru






3 Ekim 2013 Perşembe

ÇEKİLİŞ VAR!! ARABALI TABAK VE KUPA KAZANMAK İSTEYEN?



Bu hediye ister çocuklara ister içindeki çocuğu büyütemeyen büyüklere:)
İnstagramdan takip edenler bilirler, kahvaltı sofralarında gördükleri kuzuma kullandığım tabağı,kendisi bu tabağında severek yemeğini yiyor hem seviniyor arabaları görünce hemde o arada yemeğini yemiş oluyor, bu da beni çok sevindiriyor :) facebook sayfamdan ve instagramdan o kadar çok soru ve beğeni  aldım ki nereden olduğuna dair bende bir takım hediye etmeye karar verdim.Bu çekiliş için yapmanız gerekenler


  1. Blogu izlemeye  alıp yorum bırakmanız  blogunuz var ise postlarının  bir köşesinde  link vererek çekilişi paylaşmanız 
  2. Facebook üzerinden katılacaklar sayfayı beğenip Fotoğrafı herkese açık şekilde paylaşıp  ve paylaştığını belirten yorum yapanlar çekilişe hak kazanacaktır.
  3. instagram üzerinden katılacaklar da fotoğrafı paylaşıp #aylindendenemelerdeçekilişvar diye taglemeniz  yeterli olacaktır.

Blogunuz olsun olmasın çekiliş herkese açıktır ve 10 ekim tarihinde sona erecektir.






 hayat en güzel hediyedir...

SONBAHAR...


Hoş geldin SONBAHAR

Sonbahar bugünlerde, getirdiği soğuk havayla geldiğini iyice hissettirmeye başladı. Kışın geleceğini haber veriyor bize sonbahar. Hep hüzün mevsimi olarak bilinir zira ağaçlar sararıp solar yapraklarını döker. Tüm kainat sarı, kırmızı, kahverengiye bürünür. Kışa hazırlık mevsimidir sonbahar aslında.  Daha fazla işin ve emeğin harcandığı; unun, bulgurun, odunun, kömürün tedarik telaşının yaşandığı bir süreçtir. Mesela bizim oralarda mis gibi tarhanalar yapılır ki kışın sıcacık çorbasını içelim. Kuru yufkalar yapılır, turşular, reçeller, konserveler zira kışın bütün tabiat ölür adeta işte o zamanda bu hazırlıklarımız yetişir imdadımıza.

Bu mevsimlerin sırayla meydana gelmesi Rabbimizin bir nimeti. Düşünsenize bir yaz aylarından, o sıcak günlerden aniden kış mevsimine geçtiğimizi. İnsanlar hatta bütün canlılar buna uyum sağlayamazlardı. Bitkiler ağaçlar solup dökülüyor derin bir uykuya dalıyorlar ama bu da seneye daha güzel meyveler sebzeler verebilmek yine insanlığa hizmet edebilmek için muhakkak.

Hepsini bir düzene koymuş Rabbim. Yunus suresinde de belirttiği gibi O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır.”

İşte bu yüzden her mevsim güzeldir

1 Ekim 2013 Salı

KURABİYE CANAVARII


ATOM KURABİYE
Malzemeler:
250gr. Tereyağı ya da margarin (ben tereyağı kullanıyorum)
2-3 yemek kaş pudra şekeri
1 çay bar. Yoğurt
1 çay bar. Sıvıyağ
1 yumurta sarısı akı üzerine
1 çay kaş karbonat
1 pk. Kabartma tozu
Aldığı kadar un
İÇ Malzemesi:
4 elma, 5 kuru incir, 5 kuru kayısı, 1 çay bar kuru üzüm, 1 su bar. Tozşeker
Üzerine: pekmez
 Ceviz ya da fındık

1.Elmaları kabuğunu soyup rendeleyin. İncir , kayısı ve üzümü küçük küçük doğrayın ve toz şekerle birlikte pişirin.
2. kurabiye malzemelerini karıştırıp hamur haline getirin.
3. hamurdan bir parça alıp onu açın, içine malzemeden koyup kapatın.
4. kurabiyeleri önce yumurta akına sonra ceviz veya fındığa batırın.
5.170 derece fırında piştikten sonra sıcakken üzerlerine birer yemek kaşığı pekmez dökün.

AFİYET OLSUN

Tarif sevgili arkadaşım Betül’den özel bir adı var mı bilmiyorum ama “Atom Kurabiye” adını ben yakıştırdım. İçi bol malzemeli üstüne birde pekmez geldiği için. Ne zaman yaptıysam çok beğenildi, sevildi. Eşim de bayılıyor bu kurabiye ye ben de J