27 Kasım 2013 Çarşamba

Abla Olmak Güzeldir...

ABLA OLMAK GÜZELDİR
Hep denir ya teyze ana yarısıdır diye buna kesinlikle katılmakla birlikte ablanın da öyle olduğunu düşünüyorum. Belki de aramızdaki büyük yaş farkındandır. İki tane kızkardeşim olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Onların mutlu, huzurlu olmaları için elimden geleni yaparım. Rana büyük olan kardeşim -ki aramızda 11 yaş var- bu hafta benim yanımda zaten Ankara’da yatılı okuduğundan bu hafta için benden gidip geliyor okula. Rana’yla baş başa sofralarımızdan biri:



Ravza ise küçüğümüz benimle arasında 20 yaş var ve bu hafta sonu doğumgünü var. Onun için güzel bir doğumgünü planlıyorum kafamda o kadar çok şey var ki…. İnşallah gerçekleştirebilirim. Pazartesi günü canım arkadaşım Hatice gelmişti görüşmek için 2 saatimiz vardı. Biz de Şık düğmeye girince kendimizi kaybettik zaten nasıl geçtiğini anlamadık. Ordan malzemeler aldık ikimiz de. O arkadaşının kınasına kurabiye yapmak için şeker hamuru aldı. Bende Ravza’nın tişörtünü süslemek için birkaç malzeme aldım. Sonra ayrıldık o havaalanına gitti bende yüncüye J işte malzemeler:





21 Kasım 2013 Perşembe

Yalancı Tavuk Göğsü


Yalancı Tavuk Göğsü

Malzemeler:
1litre süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı un
1pk vanilya
50 gr. tereyağ
dr. outker pasta süsleri

tavuk göğsü



Yağ hariç tüm malzemeleri tencereye alıp karıştırarak pişirin. Kaynayınca ateşten alın. İlk sıcaklığı çıkınca tereyağını koyup mikserle çırpın ve borcama yayın. Soğuyunca dikdörtgen şekilde kesip kıvırın. Ben bu aralar dr. outkerin süslerine taktım her şeyin üstüne onlardan koyuyorum çok tatlı oluyorlar. Afiyet olsun.

18 Kasım 2013 Pazartesi

Bebek Kapı Süsü


Sevgili arkadaşım Serra'nın çok yakında kızı dünyaya gelecek. Ben de ona, pembeli beyazlı harika bir şekilde döşenmiş odasına asması için bir kapı süsü hazırladım. kapı süsü yapmak için satılan köpük halkanın etrafına kurdela sardım. Daha sonra tülü büzüştürüp bu halkaya silikonla yapıştırdım.


Keçeden bulut hazırlayıp içini silikonla doldurdum diktim. Sonra yine keçeden harfler kesip üstüne yapıştırdım.

son olarak da ikisini birleştirdim ve işte sonuç:


güzel günlerde kullansın inşallah sevgili yeğenim :)

15 Kasım 2013 Cuma

Muharrem'in Getirdikleri


Muharrem ayının gelmesiyle yeni yılımıza girmiş olduk. Hicrî yılbaşımız kutlu olsun! Müslümanların sevinçle kutlaması gereken yeni yıl aslında hicrî yılbaşıdır. Bizler bütün ibadetlerimizi bu kamerî aylara göre yaparız. Örneğin ramazan orucunu bu takvimdeki Ramazan ayı gelince tutarız ya da hac yapma zamanı Zilhiccenin 9,10,11,12. günlerindedir. Bayramlarımız aynı şekilde… o zaman bizim için yeni bir yıl hicretin başlangıç kabul edildiği yılla başlar ki rabbimiz bu yılın ilk ayını pek çok bereketlerle, lütuflarla bize hediye etmiştir.
Biliyorsunuz ki Muharremin 10. Günü aşure günü olarak kutlanır. Aşureler pişirilir eşe dosta, komşuya dağıtılır. Bugünde pek çok dua kabul edilmiş, tevbeler kabul görmüş, güzellikler meydana gelmiştir. Ben de bugün Anneciğimin yaptığı aşureleri bütün apartmana dağıttım (12 daire var). Hem tanışalım diye geldiğimden beri tek çabam bu. Aynı apartmanda birbirinden haberdar olan iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek. Ama tek taraflı çabayla olmuyor ne yazık ki.
malzemeler

AŞURELERİMİZZ 
Aşure pişirimiyle alakalı olay hz.Nuh’un gemisinin karaya oturması, sulardan kurtulması da bugünde meydana gelmiştir. Gemide yiyecekler iyice azalmış ve kalan bütün malzemelerden bir çorba yapılmasına karar verilmiş. Elde ne varsa buğday, fasulye, nohut,kayısı, incir bir çorba hazırlanmış. Zaten bir tatlının içinde fasulye ne geziyor diye düşündüğünüzde bu da mantıklı bir açıklama oluyor sanırım J
Bütün bu güzelliklerin yanında; göğsümüze gelip taş gibi oturan çok elim bir olay da bugünde meydana gelmiştir. Hicretin 61. Yılında Hz. Muhammed’in ciğerparesi Hz. Hüseyin’in Kerbelada şehit olduğu gündür.

Yeni hicrî yılımızın tüm islam alemi içi hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.

11 Kasım 2013 Pazartesi


PERDE PİLAVI (5-6 kişilik)
HAMURU için:
100 gr. Tereyağ (erimiş)
3 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz2,5-3 su bar. Un
PİLAV için:
Haşlanmış ½ kg kuşbaşı et
3 su bar. Pirinç
100 gr. Tereyağ
2 yemek kaş kuş üzümü
1 su bar. Soyulmuş badem (haşlayıp soy)
2 yemek kaş çam fıstığı
Tuz, karabiber
Yapılışı:
1.Hamur yoğurulduktan sonra küçük parçası üzerine kapanmak üzere ayırın. Sonrasında oklavayla açın.
2.Borcamın içini bolca tereyağıyla yağlayıp bademleri dizin.
3.Hamuru bademlerin üstüne serin.
4. Pilav için tereyağıyla üzüm ve fıstığı biraz kavurun
5. Suyunu ilave edin su kaynayınca piriçleri içine atın ve kısık ateşte pişirin.
6. Pilav biraz dinlendikten sonra yarısını borcama koyun ve arasına haşlanmış eti yayın.
7. Kalan pilavı da üzerine ekleyip ayırdığınız hamuru üzerine kapatın
8. 170 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin, büyükçe bir servis tabağına ters çevirip servis yapın.

İlk kez yaptım ve iki kişi olduğumuzdan bu ölçülerin yarısını kullandım. Nefis oldu. Mutlaka deneyin derim.

10 Kasım 2013 Pazar

bir YAZARın ardından..


Bir program vesilesiyle Ankara’ya gelen Vehbi Vakkasoğlu’yla konuşmasından önce kısa bir sohbet yapma fırsatım oldu. Maraşlı olduğunu bildiğimden ve iki buçuk yılım Maraş’ta geçtiğinden ordan konu açtım. Kahramanmaraş edebiyatçılarıyla şairleriyle meşhurdur bilirsiniz. Bu ilham nerden geliyor diye sordum. Ben Karadenizliyim ya hani bana en güzel kendi memleketim geliyor maraşı çok beğenmezdim fizikî olarak. İnsanlar buranın neresinden etkilenip de şiir yazmışlar diye düşünürdüm hep. Bu sorunun üzerine hocamız şöyle açıkladı: Maraş birçok bölgenin ortasında bulunuyor hatta hep karıştırılır hangi bölgede diye. Farklı bir iklimi vardır bu insanları etkiliyor tabi. Birde manevi atmosferi var iki sahabînin kabri orda. Ukkaşe r.a. ve Malik b. Ecder bu da etkili tabi”

Ben de maraş’a gidiyor musunuz hocam diye sordum. Benim için sekiz ay önce Maraş bitti dedi. Gözleri doldu çünkü sekiz ay önce annesi vefat etmiş. Ondan sonra gidemedim oraya. Bugün bile elim telefona gidiyor annemi aramak istiyorum ama yok dedi. İnsan kaybettikten sonra çook pişmanlıklar yaşıyor, eğer anneniz hayattaysa onu sık sık ziyaret edin dedi.

Ve ben bir kez daha anladım ki bir insan kaç yaşında olursa olsun annesini kaybettiğinde derinden etkileniyor. Eşi, çocukları hatta torunları olsa bile onun eksikliğini hep gönlünde hissediyor. Tabi bu konuşma benim gibi “anne düşkünü” birini çok etkiledi. Ben de okurken de çalışırken de ne yapar eder annemi, ailemi görmeye giderdim. Bazı hocalarım derdi hala alışamadın Zeliha diye. 14 yaşından beri gurbetteyim ama alışamadım ya da alışş olsam da o özlem hiçbir zaman dinmiyor.
Ana başta tac imiş
Her derde ilaç imiş
Bir evlat pîr olsa da

Anaya muhtaç imiş

8 Kasım 2013 Cuma

Mutfak Önlüklerim


Mutfak önlüğü yapıp üzerini keçeyle süslemeye karar verince ilkini yengecim için yaptım
o zamanlar dikiş makinem yoktu ve nerde makine bulursam orda dikiyordum bu da halamın evinde



yengem ve dayım için yaptığım önlük burda





daha sonra evlenen bir arkadaşım için yaptım





bu da gelin hanımın üzerindeki hali :) çiçeğin yerine geçti beni hemen mutfağa soktun Zeliha dedi gelin odasında gülüştük hepimiz.


7 Kasım 2013 Perşembe

ince iş: TEL KIRMA


Bartın’ın nesi meşhur diye sorulduğunda  tel kırması diyorum hemen. Evet tel kırma yaygınlaştı kurslarda öğretiliyor ama bu Bartın’ımızın elişi. Bunun için gerekli olanlar tül, kasnak, özel tel kırma iğnesi ve tel.Tabi biraz da maharet.


ve teyzeciğim tel tel işliyor




Tel kırmayla önceleri kına başörtüsü sehpa örtüsü yapılırken
 şimdilerde çok daha farklı güzel şeyler yapılmaya başlandı. Mesela tablolar

Ve şallar