26 Ekim 2015 Pazartesi

Hamileliğin ilk 4 ayı

Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu!
Ahkaf suresi 15. Ayette  Allah-u Teala’nın buyurduğu gibi anneler ne sıkıntılarla geçiriyor hamilelik sürecini ve yine zahmetle doğuruyor yavrusunu. Bir hocamız demişti hiç unutmuyorum; “anneler doğum sancısı çekmese bebekler dünyaya gelmeye yol bulamazlardı”. Doğum sancısı sayesinde rahim açılıyor ve bebek de bir yol bulmuş oluyor.


Annelik bir sanat olduğu için Rabbim ilk günden itibaren hayat boyu bitmeyecek bir sürece hazırlıyor sizi. Çoğu hamilelikte olan bulantı ve kusma insanı bambaşka bir hale getiriyor. Sevdiğiniz şeylerden bir anda tiksinmeye başlayıp; hiç yemediğiniz şeyleri yer hale gelebiliyorsunuz. Karnınız acıkıp açlıktan mideniz bulanır; yemek yediğinizde tekrar bulanır. Böyle kısır bir döngünün içine girebilirsiniz. Çubuk krakerler can yoldaşınız olur; açlığınızı ve bulantınızı bastırmak için. Acaba ne yesem de midem bulanmasa hem de açlığımı giderse diye düşünmeye başlarsınız. Vücudunuz ise ne istediğini biliyordur, ona gerekli olan şeyleri ister. Bazen de hiç bir şey istemez. Yani bazı hamilelerde her yediğini kusma gibi bir durum söz konusu olabiliyor.
Benim durumum bu kadar vahim olmadı çok şükür. Fakat o kadar değişti ki huylarım kendimi tanıyamaz hale geldim. Çok sevdiğim hurmayı, kuru inciri, cevizi yiyemez çayı içemez hale geldim. Hatta okulda çay içen arkadaşlara hayret ediyordum Allah’ım nasıl içiyorlar diye. Bir kere kokulara karşı çok hassas oluyorsunuz. Sadece kötü kokulara karşı değil bazen de parfüm kokusundan rahatsız olabiliyorsunuz. Benimse en çok tiksindiğim soğan ve sarımsak kokusu oldu. Dolayısıyla yemek yapamaz hale geldim. Hatta bu ikisini görmeye bile tahammülüm yoktu. Fakat başkası yapıp getirirse onu çok güzel bir şekilde yiyordum J Bu dönemde en büyük destekçim eşimdi. Yemek konusunda hiç problem çıkarmadı çoğu zaman da kendi yaptı sağ olsun. Anneciğim de uzakta olsa da desteklerini hiç esirgemedi. Bir sürü soğan kavurup onları yemeklerde kullanmam için plastik bardaklara koydu ve bana gönderdi. İşte annelik böyle bir şey…

  
Yine bu dönemde; yani hamileliğimin ilk dört ayında bana sürekli yemek getiren komşum Betül’ün iyiliğini hiç unutamam. Sağolsun her yaptığından bir tabak bana da verdi ve ben de afiyetle yedim J kendi kendime dedim ki etrafımda yakınımda bir hamile olursa mutlaka ona yemek yapıp götüreceğim. Bana bu dönemde destek olan herkesten Allah razı olsun.

Bütün bu bulantı ve tiksintilerin dışında canınızın isteği şeyler de oluyor. Benim canım genelde karbonhidrat türü ve de bulgurlu şeyler çekti. İstanbul’da yüksek lisans yaparken sabahları aldığımız bir poğaça vardı. Bağ pastanesinin dereotlu, havuçlu, peynirli poğaçası. Nefis olur kendileri. Ondan canım çekti mesela, çekinerek İstanbul’daki  arkadaşım Betül’e  söyledim. Sağolsun kargoyla yolladı bana.

 İşte böyle garip hallere sokuyor hamilelik insanı. Ama hiç telaşlanmayın, bunların hepsi dört dolup beşinci aya girdiğinizde geçiveriyor. Bana doktorum hep şunu söylerdi azalan bir seyri olacak grafik çizgisi sürekli aşağıya inecek ve sona erecek. Bense biraz mızmızlanarak bu durumu geçirecek bir ilaç istedim kendisinden. O da bana rennie duo şurubunu önerdi. Bir süre kullandım midemi rahatlatmak için. Sonuç olarak bu günler geride kaldı ve şimdi hiçbir şeyden yiyecekten tiksinmiyor, güzelce soğanımı kavurup yemeğimi yapıyorum ;) siz de rahat olun gelip-geçici bir süreç bu.

2 yorum:

  1. Zelihacım çok güzel anlatmışsın tam da dediğin gibi :)

    YanıtlaSil
  2. Zelihacım çok güzel anlatmışsın tam da dediğin gibi :)

    YanıtlaSil