3 Aralık 2015 Perşembe

Dünya Engelliler Günü


Bir engellinin hayatta yaşadığı zorlukları ancak engelli yakını olunca anlayabilirsiniz. Biz de bundan 8 yıl öncesine kadar bilmiyorduk. Ravza’mız doğunca öğrendik herşeyi… Doktorların bebek dünyaya gelmeden onu öldürmeye nasıl da can attıklarını. Onu, anne-babasına ve vatana bir yük ve fazlalık olarak gördüklerini öğrendik. Onlara göre doğduğunda yürüyemeyecek, konuşamayacak, zekası yerinde olmayacak birinin yaşamaya hakkı yoktu. Oysaki Allah katında her can her insan değerliydi ve yaşamaya hakkı vardı. Bütün bu dayatmalara, yıldırma çabalarına karşı dimdik ayakta durdu annem ve babam. Allah razı olsun onlardan ve şimdi de özveriyle büyütüyorlar kardeşimi.
Benim değinmek istediğim başka bir konu aslında. Toplumun engelliler konusunda ne kadar duyarsız ve bilinçsiz olduğu konusu. Bir kere şehirler, sokaklar, binalar kesinlikle onlar düşünülerek inşa edilmiyor. Belediyelerin, müteahhitlerin, mimarların bu hassasiyette olması gerekiyor. Bir kaldırım ya da bina yaparken ona küçük bir rampa koymak bu kadar mı zor? Ya da bazı yerlere asansörler yapılıyor fakat çalıştıklarını hiç görmedim. Çalışsalar da onlara ortopedik engeli olanlar değil de insan ve vicdan engeli olanlar biniyor!! Park yerlerinde engelli arabalar için ayrılan yerlere kendini uyanık! zanneden zavallılar park ediyor. Halbuki böyle bir aracın camında engelli otosu olduğuna dair bir belge olması gerekiyor. Bütün bu yapılan hataların da hiçbir yaptırımı yok maalesef. Zaten bu işler cezayla, zorla olacak işler değil. Zihinlerin ve vicdanların düzelmesi gerek.
Diyelim gezmek için zar zor bir yere gittiniz. Bitmiyor yine çile. Bu sefer kendini bilmez insanların davranışları yakıyor canınızı. Çocuğun üzerine, ayaklarına çevrilen dik bakışlar. Hepsine “ya önüne bak kardeşim kendi işinle ilgilen” diyesim geliyor. Hele o zehirli sözler yok mu…. “Aaa koskoca kız hala bebek arabasında, kucakta taşınmaya utanmıyor musun” bir düşün beyinsiz insan önce bir düşün!! Eğer o yaşta ve o boyda çocuk hala arabada itiliyorsa bir sebebi vardır mutlaka. Bunu şımarıklığından yapmıyordur. Hiçbir anne-baba da sekiz yaşındaki çocuğu kucağında taşımaz herhâlde.

Lütfen artık herkes başkalarıyla uğraşacağına kendiyle uğraşsın. Bakışlarıyla ve sözleriyle kimse kimseyi rahatsız etmesin. Kendinin de bir engelli adayı olduğunu hiçbir zaman unutmasın. Asıl engeliler ise kalbi engelli olanlardır. İnsanlığını yitirmiş olanlardır….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder