26 Aralık 2013 Perşembe

Hastanede...


Saat sabahın 6'sında uykusuz geçen gecenin ardından refakatçi için konulmuş koltuğun üzerinde bir hastane odasında…Ne hissedebilir ki insan… hele de başında beklediği; çok sevdiği biriyse. Kendi çektiğiniz sıkıntılardan daha kötüsü nedir diye düşündüğümde sevdiği insanın acı çekmesidir diyorum. Elinizden hiç bir şey gelmez dua etmek dışında. Onun acılarını dindirmek istersiniz ama yapamazsınız. Bütün bu olanların bir imtihan olduğunu, sabretmesi gerektiğini ona anlatmak ne kadar güçse onun bunu anlaması da bir o kadar güç. Çünkü o henüz altı yaşında bir kız çocuğu. Altı yaşında altıncı ameliyatını olmuş yine de hayata sımsıkı sarılan, insanları çok seven bir çocuk. Benim kardeşim…Ravzişim



İki hafta önce İstanbul’da ameliyat oldu bacaklarından. Ben de yanına gitti kuzumun. İki sonra hastaneden çıkardılar bizde babamın arkadaşı aile dostumuza gittik kalmaya birkaç orda durduk. Ravzanın canı sıkılması diye elimden geleni yaptım herkes yaptı. Sürekli boyama ve faaliyet. Başka türlü çok sıkılıyor çünkü hareket edemiyor ya oturuyor ya da yatıyor. 


Hatta kek bile yaptılar Zeynep ablasıyla çok mutlu oldu.


İnşallah 4 hafta sonra çıkacak alçıları ve güzel şeyler olacak Rabbime güveniyorum. Derdi veren dermanını da elbet verir..
geçen hafta Rana gitti yanına ben de burdan takviye kitap yolladım


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder